ARINMA



Pg Art Gallery
1-23 Eylül 2012

İnsanın sanat yoluyla içsel olarak arınması gerçekten mümkün müdür? Yoksa yüzyıllar boyunca çok çeşitli yönelimlerle şekillenen sanat bugün bu işlevini tamamen yitirmiş midir?

Aristotales Poetika’da, tragedyanın insanın içsel kötülüklerden arınması için bir araç olduğunu söyler. O’na göre tragedyanın, dolayısıyla sanatın görevi, uyandırdığı acıma ve korku duygularıyla izleyiciyi tutkularından ve acılarından uzaklaştırmaktır. İnsan yaşanılması olanaklı olaylar dizgesinin taklidi ya da betisi karşısında kendi dünyasına döner, zihinsel ve duygusal bir sağaltım yaşar. Sanatsal yaratı hem sanatçı için, hem de sonuçlarıyla izleyenler için arınmanın bir yoludur aslında.

Görsel sanatlarda, anlatıya ve öğretiye yönelik betimlemelerden, ‘temsil’in ana sorun haline geldiği modernist döneme kadar geçen uzun süreçte, sanatın arındırma işlevinden giderek koparak, daha çok kendi iç dinamiklerine dönüş sergilediğini gözlemlemek mümkün. Temelde toplumların felsefi ve bilimsel transformasyonunun birer yansıması olan bu farklı yönelişler, göstergeler üzerinden bilgi paylaşımına yönelik üretimlerin gerçekleştiği çağdaş ve güncel sanat örneklerinde de karşımıza çıkmaktadır. Fizik-gerçek ile kurgu-gerçeğin sınırlarının silikleştiği, arındırmaktan ziyade sorgulama ve yanılgının giderek daha fazla ön plana çıktığı günümüz sanatı aslında  içinde yaşadığımız çelişkilerle dolu evrenin bir yansıması olarak da karşımızda duruyor.
Pg Art Gallery’de Öznur Güzel Karasu’nun küratörlüğündeki ‘Arınma’ başlıklı sergide çalışmalarıyla yer alan Sena Başöz - Nora Krahl, Kerem Ozan Bayraktar, Hacer Kıroğlu ve Candaş Şişman sanatın arındırıcı işlevi üzerine odaklanırken, simülasyon çağında sanatsal üretimlerin nasıl bir dönüşüme uğradığına ve izleyicinin algısı üzerinde ne tür etkilere yol açabileceğine dair bir tür sorgulama da yapıyorlar. İşlere dair metinlerin yer almayacağı bu sergi süresince, izleyicilerin tutacakları notlar birer metne dönüştürülecek.



       CANDAŞ ŞİŞMAN




      HACER KIROĞLU





      KEREM OZAN BAYRAKTAR






      SENA BAŞÖZ - NORA KRAHL





PURIFICATION
Pg Art Gallery
September 1  – 23, 2012

Is it really possible to heal people internally through art? Or has art, which has been shaped by many different forces throughout the centuries, lost this function today entirely?

Aristotle mentions in the Poetics that tragedy is a means for purifying people of internal malice. According to him, the mission of tragedy, and therefore art, is to free people from their passions and sorrows with feelings of pity and fear. Following the imitation or depiction of possible sequences of events, people go back to their own lives and experience a mental and emotional healing. Artistic creation is, in fact, a tool of purification both for the artist and for the viewers.

It is possible to observe in the visual arts that, from depictions based on narration and education to the modernist era where “representation” became the key problem, art split from its function of healing gradually and turned toward its inner dynamics. We encounter these different tendencies, which essentially reflect the philosophical and scientific transformations of societies, as the examples of contemporary art where knowledge is shared through signs.  Contemporary art, in which the boundaries of physical reality and fictional reality are blurred and where inquisition and delusion, rather than healing, come to the fore, stand before us as a reflection of the universe that we live in and all its dilemmas.

Contributing artists Sena Başöz - Nora Krahl, Kerem Ozan Bayraktar, Hacer Kıroğlu and Candaş Şişman focus on the healing function of art while questioning how artistic production has been transformed in the age of simulation and what kinds of effects these transformations have had in the perception of the viewer. In this exhibition there will not be any texts discussing individual artworks. Instead, visitors will be invited to write their own notes. 


Curator: Öznur Güzel Karasu

ARS ELECTRONİCA FESTİVAL



DEEP SPACE MUSİC
NOHlab / Plato Media Lab / Maki Namekawa

Deep Space Music brings together sound and image, music and computer animation in a way that transforms the projection space into a setting for intimate experiences. In it, Japanese pianist Maki Namekawa will play a program of works by three visionary composers who are also regarded as great thinkers. Her piano co
ncert musically celebrates the 60th birthday of Ryuchi Sakamoto (JP) and Philip Glass’ (US) 75th, and commemorates the 100th anniversary of the birth of John Cage (US).

Prix Ars Electronica prizewinner Candaş Şişman (TR) and a crew from NOHlab / Plato Media Lab (TR) will contribute an extraordinary live visualization. In order to provide Ms. Namekawa with latitude for spontaneous improvisation, Şişman and friends will be working live in real time, though, in doing so, they’ll have recourse to a repertoire of prepared graphic elements that are the outcome of an intensive process of encounter with the respective pieces of music.

Deniz Kader (Art Direction/Visuals, NOHlab )
Candas Sisman (Art Direction/Visuals, NOHlab )
Bager Akbay (Team Supervisor & Coding, Plato Media Lab )
Ismail KasarciOsman KoçZeynep NalKaan Kaner (Coding, Plato Media Lab )
Maki Namekawa (Music)